8 Nisan 2012 Pazar

Bakla Falı

Kökeni Hindistan'a dayanan bir değisik çeşidi olan Bakla Falı, Avrupa'ya çingeneler kanalıyla yayılmıştır. Bakla falı çeşitli boyutlardaki bakla, fasulye vb. hububat türlerinin kurutulmuşları ve küçük, değişik ebatlarda renkli taşlarla bakılan, kökü çok eskilere dayanan bir faldır. Genellikle çingene kadınlarının baktıkları bakla falı, yaygınlık bakımından çok bilinen bir fal türü olma özelliğini de taşır. Fala bakmak için yer, zaman, ortam önemli değildir. Her an her yerde bakılabilir ve çok fazla bir kuralı da yoktur. Falın bakılacağı malzemeye dokunmak ve ardından da niyet tutmak ilk şartıdır. Fal malzemesine dokunan, falı bakılacak kişinin ruhsal enerjisi, parmaklardan ve avuçlardan bakla tanelerine geçer. Bu hal fal taneleri üzerinde manyetik bir alan oluşturur. Falcı bu bakla tanelerini hafifçe atarak onların yere saçılmalarını sağlar. Bu saçılma esnasında taneler, alanın titreşim sınırları dahilinde bilgi simgelerine göre bir diziliş yaparlar. Bundan sonrası falcının tele kinetik gücüne dayanmaktadır. O sırada da etkin bir durumda olan bu güç, şahıs, tutulan niyet ya da niyetteki olay ve şahıslar adına ruhsal alemle bağlantıya geçerek, simgelerle baktıran kişinin zihni arasında telepatik bağlantıyı sağlayarak falı yorumlar. İşte bu esnada fal bakan kişinin yanlış kanala girmesi ile yorumlamada yanlış bilgi vermesi baktıran kişiye yanlış bilgi aktarılmasina sebep olabilir. Bakla falı çingeneler tarafından çok fazla ayağa düşrülmesi neticesinde de rasyonalistlerin dediğ gibi basit bir iki tanenin insan yaşamını etkileyebileceğ şhesi, onu pek fazla itibar edilmeyen bir fal sınıfına sokmuştur. Yine de insanlar ara sıra eğlence olsun diye, bazen de zaman doldurmak açısından sıkça bakla falı baktırırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder